Sorunun kendinde olduğunu anlamayan insanlar, çözümü başkalarının huzurunu bozmakta bulur.

YEŞİL CENNETİNE HOŞ GELDİNİZ

Emsile-i muttaride

 
Emsile-i muttaride
Emsile-i muttaride sadece fiil ve emirlerde olur Siğalar failin durumuna göre değişir ve bu şekilde her fiil ve ismin emsile-i muttaridesi meydana gelir Malüm ve mechul olmak üzere iki kısma ayrılır Fiilerin emsile-i muttaridesi 14 siğadır Fiiller ğaib,muhatab,mütekellim olmak üzere üç kısma ayrılır Ğaib siğasıda,müzekker,müennes olmak üzere iki kısma ayrılır müzekker ve müennes siğalarıda,müfre,tensiye,cemi olmak üzere üç kısma ayrılır İkisi toplandığında altı siğa yapar Muhatap siğasıda müzekker ve müennes olmak üzere iki kısma ayrılır Müzekker ve müennes siğalarıda müfred,tensiye,cemi olmak üzere üç kısma ayrılır ikisi toplandığında altı siğa yapar Ğaib ve muhatab siğalar toplandığında oniki siğa yapar Kalan iki siğa ise nefsi mütekellim vahde ve nefsi mütekellim maal ğayr siğalarıdır

Sülasi mücerred fiilerde fiili mazi meçhul yapılırken fa-ul fiili zammelenir ayn-ül fiil kesre ise o şekil bıraklır kesre değilse kesralanır
Bu konuyu zihnimize daha kolay yerleştirmek için parmaklarımızın iç kısmında ki bölmelerden faydalanabiliriz




Bu derste geçen yeni kelimerin manası:
Nefsi mütekellim vahde:Konuşan kişi tek olarak (ben) Nefsi mütekellim maal ğayr:Konuşan kişi yanındakilerle beraber(biz)


 
KELİME neye denir ve kaça ayrılır?

Manası olan ve tek başına kullanılan en küçük söz parçasına kelime denir Arapçada kelime üç kısıma ayrılır;

1)FİİL
2)İSİM
3)HARF

FİİL neye denir?

Lügat manası: İş , Istılah manası: üç zamandan biri ile ilgisi olan ve bir işi bir olayı bildiren kelimelere fiili denir
FİİL

Zamana bağlı olarak bir işin, bir halin veya bir hareketin oluşunu belirten kelimelere fiil denir Arapça’da iki temel fiil çekimi vardır Diğer kalıplar bu ikisinden türetilir Bunlar fiil-i mâzî (geçmiş zaman) ve fiil-i muzâri (geniş zaman, şimdiki zamanın karşılığı)dır
FİİL-İ MÂZİ
Türkçe’mizdeki –di’li geçmiş zamana denir Geçmişte daha önce yapılmış bir işi bildirir (Türkçe’deki …di-dı, dü-du, ti-tı, tü-tu eklerini sağlar)

كَتَبَ yazdı عَلِمَ bildi نَصَرَ yardım etti
أَكَلَ yedi شَرِبَ içti فَتَحَ açtı
حَضَرَ geldi وَجَدَ buldu ضَرَبَ vurdu
كَسَرَ kırdı رَكِبَ bindi شَكَرَ teşekkür etti, şükretti
سَمِعَ duydu, işitti دَخَلَ girdi دَرَسَ ders yaptı, eğitim gördü
ذَهَبَ gitti نَشَرَ yaydı قَطَعَ kesti

Yukarıda fiile örnek olarak gösterilen kelimeler geçmişte yapılmış bir işi bildirmekte ve erkek için kullanılmaktadır Kadın için kullanıldıklarında yukarıdaki fiillerin sonuna cezimli تْ harfi eklenir Erkekte kullanılanlara Arapça’da müzekker (eril), kadında kullanılanlara müennes (dişi) denir Örnekler:

كَتَبَ den → كَتَبَتْ (o kadın) yazdı
أَكَلَ den → أَكَلَتْ (o kadın) yedi
وَجَدَ den → وَجَدَتْ (o kadın) buldu

Arapça’da kendinden bahsedilene yani üçüncü şahsa; erkek için gâib, kadın için gâibe denir

FİİL-İ MAZİ ÇEKİM TABLOSU

Cemi
(Çoğul) Müsennâ (İkil)Tesniye Müfred (Tekil)
Müzekker كَتَبوُا كَتَباَ كَتَبَ Gâib (3 şahıs)
(Onlar) yazdılar (O ikisi) yazdı (O) yazdı
Müennes كَتَبْنَ كَتَبَتاَ كَتَبَتْ Gâibe

Müzekker كَتَبْتُمْ كَتَبْتُماَ كَتَبْتَ Muhâtab (2 şahıs)
(Sizler) yazdınız (Siz ikiniz) yazdınız (Sen) yazdın
Müennes كَتَبْتُنَّ كَتَبْتُماَ كَتَبْتِ Muhâtaba


Müzek +Müe كَتَبْناَ كَتَبْناَ كَتَبْتُ Mütekellim (1 şahıs)
(Bizler) yazdık (İkimiz) yazdık (Ben) yazdım



ÜÇ ZAMAN nelerdir?

MAZİ:Geçmiş zamana denir
HAL:İçinde bulunan zamana denir
İSTİKBAL:Gelecek zamana denir


İSİM neye denir?

Manası zamana bağlı olmayan kendi başına bir manası bulunan ve insan,bitki,hayvan gibi mahlukatı gösteren kelimelere isim denir


HARF neye denir?

Kendi başına bir manası bulunmayan,ancak bir isim veya fiille beraber bulunduğunda bir mana ifade eden kelimelere harf denir

Misal: هَلْ "hel" mı-mi
مِنْ min:den,dan
اِلَى ila:e-a bu harflerin isim ve fiille beraber bulunduğuna misal:

Hel cae zeydün minel mescidi ilal beyti )( هَلْ جَاءَ زَيْدٌ مِنَ الْمَسْجِدِ اِلَى الْبَيْتِ


هَلْ جَاءَ Hel cae? ===> Geldimi? (kim?)

زَيْدٌ Zeydün "zey
d" (nereden?)
مِنَ الْمَسْجِدِ Minel mescidi "mescidden" (nereye?)

اِلَى الْبَيْتِ İlal beyti "eve" demektir



FİİLLER kemmiyet (sayı) itibari ile üçtür

1)Müfred (bir)
2)Tesniye (iki)
3)Cemi (üç ve üçten fazla)


FİİLLERDE keyfiyyet kaça ayrılır?

Fiiller keyfiyyet itibari ile ikilidir

1)Müzekker (Erkek)
2)Müennes (Dişi)


Gaib,Muhatab,mütekellim ne demektir?

Gaib:Göze görünmeyen,yani kendisinden bahsedilirken hazır olmayan şahıs

Muhatab:Hazır olup kendisine söz söylenen şahıs

Mütekellim:Söz söylenen şahıstır

Eğer bir kişi ise "mütekellim vahde" , Birden fazla ise "Mütekellim meal gayr" adını alır



Muzari Fiil fiili muzari neye denir

Şimdiki ya da gelecek zamadaki bir duruma delalet eden fiildir (Türkçe’de geniş, zaman, şimdiki zaman veya gelecek zaman ile karşılanabilir )
Muzari fiil, mazi fiilin başına muzarilik harflerinden birinin ( ا، ت، ي، ن )dörtlü fiilde dammeli, diğerlerinde fethalı] olarak getirilmesiyle elde edilir
Örneğin:
Mazi fiil
Muzari fiil
اَكْرَمَ
يِكْرِمُ
سَمِعَ
يَسْمَعُ
اِسْتَعْلْمَ
يَسْتَعْلَمُ
  • Mazi fiil eğer üçlü ise birinci kök harfi sakin yapılır, ikinci kök harfi –sözlükte mazi fiili izleyen “u, a, i” harfleriyle gösterildiği şekilde; damme, fetha veya kesra olarak- harekelenir
Örneğin:

 
Mazi fiil

 
Muzari fiil






Mazi fiil

 
Muzarideki harekesi




كَتَبَ
يَكْتُبُ

كَتَبَ
u
فَتَحَ
يَفْتَحُ

فَتَحَ
a
جَلَسَ
يَجْلِسُ

جَلَسَ
i




Muzari fiil çekim tablosu
Çoğul
İkil
Tekil

يَكْتُبُونَ
يَكْتُبَانِ
يَكْتُبُ
Müzekker III Şahıs
يَكْتُبْنَ
تَكْتُبَانِ
تَكْتُبُ
Müennes III Şahıs
تَكْتُبُونَ
تَكْتُبَانِ
تَكْتُبُ
Müzekker II Şahıs
تَكْتُبْنَ
تَكْتُبَانِ
تَكْتُبِينَ
Müennes II Şahıs
نَكْتُبُ
نَكْتُبُ
اَكْتُبُ
I Şahıs
  • Mazi fiil, mezid ve başında eklenmiş birتharfi varsa, buتharfi olduğu gibi bırakılır
Örneğin:
Mazi fiil
Muzari fiil
تَعَلَّمَ
يَتَعَلَّمُ
تَخَرَّجَ
يَتَخَرَّجُ

3 Mazi fiil mezid ve başında eklenmiş bir hemze varsa, hemze atılır ve sondan bir önceki harf kesra ile harekelenir


Örneğin:


Mazi fiil
Muzari fiil
اَكْرَمَ
يُكْرِمُ
اَعْلَمَ
يُعْلِمُ

4 Muzari fiilin başınaسَveyaسَوْفَeklerinden biri gelirse fiil gelecek zaman anlamı kazanır


Örneğin:
Muzari
Gelecek zaman ekleri
Gelecek zaman fiili
يَكْتُبُ
سَ ، سَوْفَ
سَيَكْتُبُ
يَخْرُجُ
سَ ، سَوْفَ
سَيَخْرُجُ

5 Muzari fiilin başına veya ekleri gelirse, fiil geçmiş zaman anlamı kazanır


Örneğin:
Muzari
Geçmiş zaman ekleri
Geçmiş zaman fiili
يَكْتُبُ
لَمْ ، لَمَّا
لَمْ يَكْتُبْ ، لَمَّا يَكْتُبْ
يَخْرُجُ
لَمْ ، لَمَّا
لَمْ يَخْرُجْ ، لَمَّا يَخْرُجْ


ARAPÇA CÜMLE KURULUŞUNU OLUŞTURAN UNSURLAR

Arapça’da bir kelime ya isim, ya fiil ya da harftir İsim, fiil ve harflerin bir mana oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle cümle oluşur Bir cümlenin kurulması için gereken bu üç unsuru sırasıyla işleyelim

İSİM

Canlı cansız şeylere, varlıklara ad olan ve zamanla ilgisi olmayan kelimelere isim denir İsimler ya ma`rife (belirli) ya da nekre (belirsiz) olur

MA’RİFE: Bir ismin başında اَلْ takısı bulunursa o isim belirlidir اَلْ takısı alarak belirlenmiş kelimeye ma`rife denir اَلْقَلَمُ dediğimizde herhangi değil, belli bir kalemi anlatmış oluruz

اَلْقَلَمِ اَلْقَلَمَ اَلْقَلَمُ
Bu اَلْ takısına da Harf-i tarif denir Başına اَلْ takısı alan bir kelimenin sonuna tenvin gelmez

NEKRE: Eğer ismin başında harf-i tarif denen اَلْ takısı yoksa bu isim belirsiz herhangi bir varlığı anlatır Bu belirsiz isme nekre denir قَلَمٌ denilince belirsiz genel herhangi bir kalem anlaşılır ve son harfi de aşağıdaki örneklerde görüldüğü gibi tenvinli olur:

قَلَمٍ قَلَماً قَلَمٌ

Belirsizliği, herhangiliği anlatan tenvinle bu kelime “Bir kalem” diye tercüme edilebilir
Cümle kuruluşunda genellikle marife isim kullanılır Bir isim ya marifedir ya da nekredir Diğer bir ifadeyle bir ismin başında hem harf-i tarif olan (اَلْ) takısı hem de sonunda tenvin gelmez Ancak bazı özel isimlere ve zamirlere bitişik isimler bazen tenvin almadığı gibi harf-i tarif de (اَلْ) almazlar[7] Çünkü özel isim ve zamirler zaten belirli varlıklara aittir Örnek:

بَكْرٌ عاَدِلٌ خَالِدٌ يُوسُفُ عُمَرُ
رَمَضاَنُ إِسْتَانْبُولُ إِزْميِرُ مَكَّةُ تُرْكِياَ


İsimlerin başında gelen اَلْ takısının hemzesi başında bulunduğu kelimeye, ya lâm harfi okunmadan şeddeli ya da lâm’a cezim verilmek suretiyle birleşir (اَلشَّمْسُ) ve (اَلْقَمَرُ) gibi Bilindiği gibi tecvit ilminde buna idgâm-ı şemsiye ve izhâr-ı kameriye adı verilir Bu konuyu bilmemiz harfi tariften sonraki harfin şeddeli mi şeddesiz mi okunacağını tesbit etmemiz için zorunludur



ismi fail neye denir

İsmi Fâilin Tasrifi
 


İsimlerde ğaib ğaibe olmadığından isimlerin çekimlerini yaparken parmaklarımızı kullanırsak (bkz 3 Ders)iki parmağımızı kullanabiliriz

Tablo da farklı olarak gördüğümüz mükesser siğaları cemi salim ile aynı manada olup sadece kalıpları farklıdır Siğaları kırılıp kaide dışı olarak geldiğinden mükesser(kırık)denmiştir

Kelimelerin okunuşlarını yazdığım için hareke koymadım
  • Fiil Cümlesi, FİİL, Fâil ve Meful ( Mefulün bih, Mefulün bih gayri sarih, Mafulün fih, Mefulün leh, Mefülün maah ) Hakkındaki Bilgiler:
  • 1) Fiil cümlesi, bir fiil ile başlar Fiil, fâil ve mef'ûl olmak üzere üç unsurdan meydana gelir Fâil; mamuldur, merfudur ve fiilde saklı olan hükümleri idrak ettikten sonra; yaşamakla yükümlüdür, görevlidir ve sorumludur (MAMUL: Nahiv'de "Âmil" ismiyle tanımlanan 60 adet kelimenin (isim, fiil ve harfin) doğrudan veya vasıtalı olarak tesir ettiği kelimeye, mamul denir ÂMİL: İlâhi sıfat, izafi sıfat, aslî vasıf, izafi vasıfları görülür, bilinir, sezilir veya anlaşılır hâle getiren kelimelerin genel ismidir
  • 2) Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerdeki fiil cümlelerinde, (a) “Sebepler, sebebi yaratanın iradesine bağlıdır Bunun aksi de olmaz” ilkesinin, (b) "fiil, fâilin şahididir" haberinin, (c) "fiilin, öncesini ve sonrasını gördükten sonra ya hayır konuş ya da sus" ikâzının, (d) "fiilleri gözlemleyerek, Esma-ül Hüsna'lar hakkında marifet sahibi olmak, Hz Resulullah asv'mın yaşadığı ilk sünnetullahtır Çünkü, ilk beş ayetten sonra üç sene başka ayet nazil olmamıştır " imâsının, (e) "müteaddi fiilinin mânası, mefülde görülür ve bilinir" kaidesinin, (f) "Yapanı değil de yaptıranı gör (Çünkü müteaddi fiilin mânası, mefulde görülür )" atasözünün, (g) fiil; teklik, çokluk, müzekkerlik, müenneslik açısından fâile tâbi olduğu için “fiil, fâile tâbidir ve onun şahididir”, saklı bilgisinin ve vb ifadelerin anlamları saklıdır
  • 3) Şibhi cümlede mübteda (Bakınız, İ'rab / Fiil Cümlesi) veya fiil saklıdır Buradaki saklı bilgileri bir örnekle şöyle açıklıyabiliriz: Fiilin saklı olması halindeki bilgiler: Besmele-i Şerife, mahzuf (saklanmış) olarak geldiği takdir edilen bir fiil ile başlayan fiil cümlesindeki "mefulün bih gayri sarihtir " NASB halinde olduğu için de, açıkça söylenmeli ve herkes tarafından bilinmeli anlamı saklıdır (Şâfi Mezhebinde) Aşk ehlinin Allah Teala'ya hitap şeklidir Sakli olarak geldiği takdir edilen fiiller:
  • ( يَقْرَاُ ) ise, okuyanda ve dinleyenlerde; hayret hâli, cezbe hâli görülebilir Hz Reaulullah asv'ın Hira dağında ilk olarak nazil olan Alak suresinin 1-5 ayetlerini okurken yaşadığı hâle karşılık gelir
  • ( نَتْلُو ) ise, okuyanda ve dinleyenlerde; hayranlık hâli, ürperme, gözün nemlenmesi, gözyaşı görülebilir El-Furkan, 32 ve Fâtır,29-30 ayeti kerimelerindeki okuyuş şekline karşılık gelir
  • ( اَبْتَدِئُ ) ise, okuyanda ve dinleyenlerde; boyun bükme, utanma, sevinme gibi çok çeşitli duyguların hissedilmesine karşılık gelir
  • 4) Fiil ve fâil den meydana gelen en küçük cümleye “cümle-i fiiliye” denir Mesela; ( قَالَ ) gibi "Fâil, fiilin zahir olduğu yerdir" de denebilir Ayet-i Kerimelerdeki ( قَالَ ) cümlesini sadece fâil bilir, başkası duymaz bilemez Türkçemizdeki "Aklından şöyle geçirmiş, içinden ne konuşuyor bilinmez, içimden şunları söyledim, " gibi ifadelerle anlattıklarımıza karşılık gelir Yoksa, sesli olarak şunları dedi anlamına gelmez
  • 5) Fiil cümlesini oluşturan tüm unsurların tamamı, Kur'an-ı kerim'deki her fiil cümlesinde mevcuttur, ancak bu unsurların çoğu hazf edilmiştir KİM fiildeki hükümleri (saklı emirleri) ihyâ etmeye çabalarsa, hazf edilmiş unsunlar kendi kıssalarıyla (yaşadığı olaylarla) öğretilir
  • Fiil neyin zuhuru : Kendi aslî vasfının / izâfi vasfının / izâfi sıfatının mı zuhurudur?
  • Fiili yapan : KİM yaptı ? … (Fâil)
  • Fiile maruz kalan : KİME / NEYE yaptı? … (Mefulün bih)
  • Fiilin işlendiği zaman: NE ZAMAN yaptı? … (Mefulun fih)
  • Fiilin işlendiği mekan: NEREDE yaptı ? … (Mefulün fih)
  • Fiilin işleniş gerekçesi: NİÇİN yaptı? … (Mefulün lieclih)
  • Fiilin işleniş araçları : NASIL / NE İLE yaptı? (mefulün bih gayri sarih)
  • Bu yedi unsuru da takdir eden ve yaratanın tek bir Zat olduğu idrak edilirse, o fiil Zat'ın zuhur yeri olur Zat, beden gözüyle görülmese de varlığını kayıtsız şartsız kabul edersin O fiile da Zat'ın "fiili sıfatı" denir Şöyle de söylenebilir: Bir fiilin yedi unsurundan her birini ayrı ayrı yüce Hakk’a bağlayabilecek zahiri ve batınî bilgiye sahip olan kişi, Hakk Tealayı fiilinde müşahade etmiş demektir Buna “fiillerin tecellisi” de denir (Örnek: Âl-i İmran Suresi, 123 Açıklaması için Bina sayfası / 1 Bab'a bakınız)

Bügün 1 ziyaretçikişi burdaydı!
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol